🇹🇷 Aziz Sancar’ın Hayat Hikayesi ve Bilim Serüveni | Nobel’e Giden Yol
2015 yılında “DNA onarım mekanizmaları” üzerine yaptığı çığır açıcı çalışmalarla Nobel Kimya Ödülü’nü kazanan ilk Türk bilim insanı olan Prof. Dr. Aziz Sancar, sadece bir bilim adamı değil, aynı zamanda milyonlarca gence “çalışırsan başarırsın” mesajını veren bir rol modeldir. Mardin’in Savur ilçesinde sekiz çocuklu bir orta halli ailenin çocuğu olarak doğan Sancar, tıp fakültesini dereceyle bitirdikten sonra köy hekimliği yapmış, ardından Amerika’ya gitmiş ve 40 yılı aşkın bir süre gece gündüz laboratuvarda çalışarak Nobel’e uzanmıştır. Bu yazı, onun çocukluğundan Nobel sahnesine uzanan ilham verici yolculuğunu, bilimsel başarılarını ve Türkiye’ye olan derin sevgisini anlatıyor.
Bu Makalede Neler Var?
🌾 Mardin Savur’da Bir Çocuk: Aziz Sancar’ın Çocukluğu
Aziz Sancar, 8 Eylül 1946’da Mardin’in Savur ilçesinde, okuma yazma bilmeyen ancak çocuklarının eğitimine büyük önem veren bir ailenin yedinci çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası Abdulgani Sancar, annesi Meryem Sancar’dır. Aile Arapça kökenlidir ama herkesin Türkçe konuştuğu bir ortamda büyümüştür.
Çocukluğunda futbol oynamayı çok seven Sancar, “Savur’un en iyi kalecisiydim” diye anlatır. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni kazanana kadar profesyonel futbolcu olmayı hayal etmiştir. Ancak ailesi “doktor ol, hem para kazanır hem insanlara yardım edersin” deyince tıp yolunu seçmiştir.
📚 Eğitim Hayatı: İstanbul Tıp Fakültesi ve Dereceyle Mezuniyet
1963 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni kazandı ve 1969’da fakülteden birincilikle mezun oldu. İki yıl Savur’da ve Hilvan’da köy hekimliği yaptı. Köyde hemşiresiz, ilaçsız koşullarda gece gündüz çalıştı. Bu deneyim ona disiplin ve dayanıklılık kazandırdı.
1971’de NATO-TÜBİTAK bursuyla Amerika’ya gitti. İlk başta Johns Hopkins Üniversitesi’nde moleküler biyoloji masterı yapmak istedi ancak kabul edilmedi. Daha sonra Texas Üniversitesi Dallas kampüsünde moleküler biyoloji bölümüne kabul edildi ve 1977’de doktorasını tamamladı.
🇺🇸 Amerika’da Bilim Serüveni
Doktora sonrası Yale Üniversitesi’nde 1977-1982 yılları arasında DNA onarımı üzerine çalıştı. Burada “fotoliyaz” enzimini keşfetti. Bu keşif, onun kariyerinin dönüm noktası oldu. 1982’den itibaren Kuzey Carolina Üniversitesi (UNC) Chapel Hill’de öğretim üyesi oldu ve bugün hâlâ Sarah Graham Kenan Profesörü olarak görev yapmaktadır.
40 yılı aşkın yıl boyunca laboratuvarda haftada 6-7 gün, günde 12-14 saat çalıştı. “Benim sırrım çok çalışmak” der hep. Gece saat 3-4’lere kadar deney yaptığı günler çoktur.
🧬 Bilimsel Başarıları: DNA Onarım Mekanizmaları
Aziz Sancar’ın en büyük katkısı nükleotid kesim onarımı (nucleotide excision repair) mekanizmasının tüm detaylarını ortaya koymasıdır. Ultraviyole ışınlarının DNA’da oluşturduğu hasarların nasıl onarıldığını moleküler düzeyde aydınlattı.
Ayrıca 2000’li yıllarda kriptokriptokrom proteinini saflaştırarak sirkadiyen ritim (biyolojik saat) ile DNA onarımı arasındaki ilişkiyi ortaya koydu. Bu çalışmalar, kanser tedavisinden biyolojik saat bozukluklarına kadar birçok alanda yol açtı.
>2015’te Tomas Lindahl ve Paul Modrich ile birlikte “DNA’nın onarım mekanizmaları” üzerine çalışmaları nedeniyle Nobel Kimya Ödülü’nü kazandı. Ödül töreninde smokin yerine Türk bayrağı renklerinde kuşak takarak sahneye çıktı – bu görüntü dünya basınında büyük yankı uyandırdı.
❤️ Türkiye’ye Katkıları
Aziz Sancar, Nobel ödülünü Anıtkabir’e bağışladı. 2016’da İstanbul’da Mardin’de “Aziz Sancar Eğitim Kampüsü”nü açtı. Kendi parasıyla kurduğu bu kampüste 120 kız öğrenci ücretsiz eğitim alıyor.
Ayrıca Ankara’da ODTÜ yerleşkesinde “Aziz Sancar Araştırma Merkezi” kurulmasını sağladı. Türkiye’de genç bilim insanlarına burslar veriyor, konferanslar düzenliyor ve her fırsatta “Türkiye’nin en iyi üniversiteleri dünya standartlarındadır” diyerek gençleri motive ediyor.
👨👩👧 Özel Hayatı
1978’de kendisi gibi biyokimyacı olan Prof. Dr. Gwen Sancar ile evlendi. Gwen Hanım da UNC’de öğretim üyesidir ve Aziz Hoca’nın tüm çalışmalarında en büyük destekçisidir. Çiftin çocuğu yoktur ama “öğrencilerim benim çocuklarımdır” der.
🏆 Aldığı Başlıca Ödüller
- 1995 – ABD Ulusal Bilim Vakfı Genç Araştırmacı Ödülü
- 2005 – ABD Ulusal Bilimler Akademisi Üyeliği
- 2006 – Türkiye Bilimler Akademisi Şeref Üyeliği
- 2015 – Nobel Kimya Ödülü
- 2016 – TÜBİTAK Özel Ödülü
- 2019 – ABD Ulusal Bilim Madalyası (Obama tarafından verildi)
- Cumhuriyet Nişanı (Türkiye Cumhuriyeti’nin en yüksek nişanı)
2025 itibarıyla 79 yaşında olan Aziz Sancar hâlâ laboratuvarda aktif olarak çalışıyor. Son yıllarda kanser tedavisinde kullanılan platin bazlı ilaçların (sisplatin) DNA’da nasıl hasar yaptığını ve nasıl onarıldığını araştırıyor.
Onun hikayesi şunu gösteriyor: Köyde doğmuş olmanız, maddi imkanlarınızın kısıtlı olması, İngilizcenizin zayıf olması… Hiçbiri engel değil. Yeter ki çok çalışın ve hayalinize inanarak yılmadan ilerleyin.
Sık Sorulan Sorular (SSS)
“Bu ödül benim değil, Türkiye’nindir. Ben sadece Türkiye’ye getirdim” diyerek madalyasını ve sertifikasını Anıtkabir’e bağışladı. Şu anda Anıtkabir Müzesi’nde sergilenmektedir.
1978’den beri Prof. Dr. Gwen Boles Sancar ile evlidir. Gwen Hanım da UNC’de biyokimya profesörüdür ve Aziz Hoca’nın tüm çalışmalarında ortak yazardır.
8 Eylül 1946 doğumlu olan Aziz Sancar 2025 itibarıyla 79 yaşındadır ve hâlâ Kuzey Carolina Üniversitesi’nde aktif olarak laboratuvarda çalışmaya devam etmektedir.
UV ışınlarının DNA’da oluşturduğu hasarları onarım mekanizması olan “nükleotid kesim onarımı”nın tüm enzimlerini ve adımlarını ortaya koymasıdır. Ayrıca biyolojik saat ile DNA onarımı arasındaki ilişkiyi aydınlatmasıdır.
Evet. Mardin’de kendi kurduğu “Aziz Sancar Eğitim Kampüsü”, İstanbul’da Aziz Sancar Caddesi, Ankara’da ODTÜ’de Aziz Sancar Araştırma Merkezi ve birçok okul onun adını taşımaktadır.
Yorum Gönder
Yorumunuzu buradan gönderebilirsiniz