Kariye Camii Tarihi ve Mimari Özellikleri


Sanatsal ve tarihi özellikleriyle İstanbul’un sembol anıtlarından biri olan ve Fatih’in Edirnekapı semtinde yer alan Kariye, 6. yüzyıla kadar uzanan bir tarihi geçmişe sahip. Doğu Roma döneminde saray kilisesi ve şapel olarak kullanılan Kariye Camii, tarihe meydan okurcasına ayakta durmayı başarmış nadide yapılar arasındadır. Çok katmanlı yapısı ile İstanbul’un tarihi ve kültürel zenginliğinin bir parçası olan Kariye, mimari üslubu, mekan tasarımı, boyutları, mozaik, fresk gibi bezeme öğeleri ve çeşitli dönem ekleriyle eşsiz bir tarihi belge niteliği taşımaktadır. Sadece İstanbul’daki değil son dönem Doğu Roma sanatının, tüm dünyadaki en zengin ve ayakta kalabilen, örneklerinden birini teşkil etmektedir.



🔴  Kariye Camii Tarihi

İstanbul'un sembol anıtlarından biri olan Kariye, sanatsal ve tarihi zenginliğiyle göz kamaştıran bir yapıdır. Edirnekapı semtinde bulunan bu nadide yapı, Fatih'in döneminden günümüze kadar uzanan bir tarihî geçmişi barındırır. Roma döneminde saray kilisesi ve şapel olarak kullanılan Kariye Camii, zamanın meydan okumasına rağmen ayakta kalmayı başarmış ender yapılar arasındadır. İstanbul'un tarihi ve kültürel mirasının önemli bir parçası olan Kariye, mimari özellikleri, mekan tasarımı, boyutları, mozaik ve freskler gibi süslemeleriyle eşsiz bir tarihî belge niteliği taşır. İstanbul'daki değil, aynı zamanda son dönem Roma sanatının dünya genelindeki en zengin ve ayakta kalan örneklerinden biridir.

Yapının isminin kökeni kesin olarak bilinmemekle birlikte, genel olarak iki farklı görüş bulunmaktadır. Her iki görüşte de, "Kariye" kelimesinin yapıya verilen anlamın uyumuna vurgu yapılır.

Birinci görüşe göre, kelimenin mistik anlamıyla uyumlu olarak yapı, "Soteros" yani kurtarıcı İsa'ya adanmıştır. "Khora" kelimesi, sınırsız bir âlemi ifade eder ve o dönemde Tanrı'nın sınırsızlığını temsil eden İsa ve Meryem'e de atfedilmiştir. Bu nedenle, yapıdaki İsa ve Meryem'i tasvir eden mozaiklerde her ikisinin de adıyla birlikte "Khora" kelimesi yazılıdır.

Diğer bir görüş ise, yapının Konstantin surlarının dışında bulunmasından dolayı "Khora" adının verildiğidir. "Khora" kelimesi, bir yerleşim yerinin dışını ifade eder ve Türkçe'deki "karye"den türemiş olan "kariye" kelimesiyle benzerlik gösterir. Yapı, beşinci yüzyıla kadar Theodosius surlarının inşa edilmesine kadar kent surlarının dışında bulunmaktaydı.



🔴  Kariye Camii Mimari Özellikleri

Dışarıdan bakıldığında sade bir yapı gibi görünen Kariye Camii, aslında içerisindeki mozaik dekoratif öğelerle güçlendirilmiş bir sanat eseridir. Tarih boyunca birçok inşa ve restorasyon çalışması geçiren bu yapı, bugünkü şeklini farklı dönemlerdeki müdahaleler sonucunda almıştır.

Kariye'nin kubbesi günümüze sadece kasnağı orijinal olarak gelmiştir. Orijinal ahşap kubbe yıkılmış ve üzeri alçı ile kaplanmıştır. Yapının onikinci yüzyıla ait naos planı, ondördüncü yüzyılda değiştirilmemiş ve aynı formunu korumuştur. Yüksek kasnak, dört adet paye ile taşınan ve planın kollarını oluşturan dört kısa beşik tonozun üzerine yerleştirilmiştir. Bu yüksek kasnak, iç mekana onaltı uzun pencereden ışık sağlamaktadır.

Kariye, beş ana mimari birimden oluşur. Bunlar dış narteks, iç narteks, naos, kuzey taraftaki iki katlı ek yapı ve güney taraftaki parekklesion'dur. İç narteks, naos'un batı tarafında bulunur ve eşit boyutlarda olmayan dört adet mekan biriminden oluşur. Dış narteks ise iç narteksin batı tarafından beş, güney tarafından ise iki büyük mekan biriminden oluşur.

Yapı içerisinde, toplam sekiz mezar arkosolyumu bulunmaktadır. Parekklesion ise ondördüncü yüzyılda inşa edilmiş ve naos'un güney tarafına bitişiktir. İç mekanda, doğu, orta ve batı olmak üzere üç kemer ve bu kemerlerin uzantısı olan duvarlardan hafifçe taşkın pilasterlerle ayrılan apsis bulunur. Bu düzenleme, iç mekandaki mimari bütünlüğü korur.

Yorum Gönder

0 Yorumlar