1945 yılında 2. Dünya Savaşı'nı sonlandıran şey Japonya'nın Hiroşima ve Nagazaki kentlerine atılan atom bombaları olmuştu. Sadece 63 kg ağırlığa sahip uranyum içerikli bir bomba yüzbinlerce insanın ölümüne yol açmıştı. Günümüzde ise Japonya'ya atılan bombalardan binlerce kat daha güçlü olan nükleer silahların olduğunu biliyoruz. Bu bombalardan biri de atomun çekirdeğinin parçalanması ile değil tam tersi atom çekirdeklerinin birleştirilmesiyle enerji açığa çıkaran termo nükleer olarak adlandırdığımız hidrojen bombalarıdır. Nükleer silahların bu denli büyük yıkımlara sebep olabilmelerinin altındaki bilimsel gerçek nedir?
Atom Bombası (Fisyon Bombası) Nasıl Çalışır?
Hiroşima'ya atılan uranyum veya Nagazaki'ye atılan plütonyum bombaları fisyon, yani ağır atom çekirdeklerinin parçalanmasıyla enerji açığa çıkarılması prensibi kullanılan nükleer silahlardır. Bu silahlarda uranyum ve plütonyum gibi ağır elementlerin parçalanabilir izotopları süper kritik kütle adı verilen belirli bir ağırlık limiti üzerinde bir araya getirildiğinde zincirleme bir reaksiyon oluşur ve çok büyük bir enerji açığa çıkar. Güncel atom bombalarında daha çok plütonyum kullanılmaktadır. Atom bombasında kullanılan malzeme, zenginleştirme tesislerinde ya da nükleer reaktörlerde elde edilmektedir.
Nükleer fisyon oluşumunda ağır atomun çekirdeği parçalanır. Bu tetikleme ançak dinamit patlatılmasıyla gerçekleşir. Bir nötron U235 izotopuna fırlatıldığında U236 izotopu oluşur. Böylece kararsız bir atom oluşturulmuş olur. Bu kararsızlık çekirdeğin hemen parçalanmasına yol açar. Bu olay sonucunda Ba141 ve Kr92 oluşur.
Bu reaksiyonda parçalanan her bir uranyum atomunun enerjisi bir tuz tanesini yerinden hareket ettirebilir. Bunu daha rahat anlayabilmek için bu enerjinin karşılığı olarak bir futbol topunun Ay'ı yörüngesinden çıkarabilmesi örneği verilebilir. Parçalanma sırasında serbest kalan nötronlar başka U235 izotoplarını da reaksiyona sokar ve bu süreç zincirleme olarak kendiliğinden devam eder. Bu işlem öyle hızlı gerçekleşir ki saniyenin milyonda biri kadar bir sürede katrilyonlarca atom parçalanır. Böylece ortaya aklın hayal edemeyeceği büyüklükte nükleer bir güç ortaya çıkmış olur.
Hidrojen Bombası (Füzyon Bombası) Nasıl Çalışır?
Atom çekirdeklerini birleştirmek parçalamaya göre çok daha yüksek miktarda enerji çıkmasına neden olduğundan füzyon bombaları fisyon bombalarına göre çok daha güçlüdür. Hiroşima'ya atılan atom bombası (Little Boy) 15 kiloton gücündeydi ve 15 bin ton dinamitin patlamasına eşdeğerdi. Dünyada denenen ilk hidrojen bombası olan "Ivy Mike" ise 10 megaton güce sahipti yani 10 milyon ton dinamitin patlamasına eşdeğer bir enerji yaymıştı.
Hidrojen bombasının temel çalışma prensibi hidrojen atomlarının birleşerek daha kararlı yapıdaki helyum atomlarına dönüştüğü termonükleer tepkimeye dayanır. Bu aynı zamanda Güneş'in kendi enerjisini üretmek için kullandığı yöntemdir. Füzyon bombasında hidrojenin iki izotopu olan döteryum ve trityum izotoplarının birleşerek enerji açığa çıkması sağlanır. İki atomun çekirdeğini birleştirmek için müthiş miktarda enerji gerekir. Hidrojen bombasını patlatmak için öncül olarak bir fisyon tepkimesi (atom bombası) gerekir. Elbette atom bombasını patlatmak için de ilk olarak dinamit patlatılması gerekmektedir.
Sonuç
Nükleer silahların çalışma prensibi, güçlü nükleer tepkimelerden kaynaklanan enerjiyi kontrol etme ve serbest bırakma üzerine kuruludur. Bu silahlar, barışçıl amaçlarla kullanılan nükleer enerji teknolojisinden farklıdır ve sadece ciddi sonuçlara yol açacak durumlarda kullanılmaları gerektiği vurgulanmalıdır.
Yorumunuzu buradan gönderebilirsiniz